"Nereye gidiyorsun?" "Gitme"
"Bana ne kristal bardaklarda sunulan kirli sulardan? Şu uyurgezer kalabalıkta sen de uyu gitsin!" Polis düdükleri, siren sesleri ve gittikçe yaklaşan ayak sesleri duyuyordum. Alevlerin çatır çatır sardığı korkuluğun karşısına geçip kahkahalar atmaya başladım. Gökyüzü yanıyordu. Alevden göklerin ötesinde bir gölge vardı. Görüyordum… Ülkenin buhranlı gölgesinde görev yaparken, eşini ve çocuğunu kaybeden idealist bir öğretmenin, sistemin bozukluğuna karşı yükselen feryadı.