Aşk yağmur gibidir bazen. Bir bakarsın çiseleyerek ulaşır, bir bakarsın bardaktan boşanırcasına yağar. Bir de bakarsın ki, ertesi gün her yer kupkuru.
Callie küçük bir kızken doğum gününde aldığı ve “sonsuza dek mutlu yaşadılar” adını verdiği sandalyesini gelecekte hep evinin bir köşesine koyma hayali kuruyordu. Ancak otuzuncu yaş gününü hâlâ birlikte yaşadığı huysuz büyükbabası ve tuhaf ailesiyle hiç hesapta olmayan bir şekilde kutlayan Callie’ye hayatının en kötü sürprizini çocukluk aşkı Mark yapmıştı. Kaybedilmiş bir aşk, vazgeçilmiş bir kariyer ve boşluk… Ta ki başını kaldırıp gökyüzüne bakıncaya dek. Gökyüzünü, kasabaya yeni taşınan Ian’ın gözlerinde görünceye dek.
Bu gizemli adam Callie’nin yaralarını sarabilecek mi…
“Kristan Higgins öyle parlak bir yeteneğe sahip ki yürek burkan hikayelerde bile okuyucuları gülümsetmeyi başarıyor.”
Kirkus
“Kristan Higgins sizi hayal kırıklığına uğratmayacak bir yazar.”
Romantic Times