"Bir gün özgeçmişimi yazacağımı hiç düşünmemiştim. Hiçbir insan yaşadıklarını aynen aktaramaz gibi gelirdi bana. Ayrıca beşiğimin nerede durmuş olduğu kimi ilgilendirir, diyordum. Eşlerin en iyisi ile üç evladım, ille de özgeçmişimi yazmalıymışım diye tutturduklarında bile kararımdan dönmemiştim. Eşim başta olmak üzere, hepsi Ortadoğu'da dünyaya gelmiş olduklarından, aile reislerinin olaylı çocukluk ve gençlik yıllarını yazarak gelecek kuşaklara aktarmasını istiyorlardı. Bense geçmişte yaşadıklarımın ayrıntılarını açıklamaktan kaçınıyordum. Yaşananlar o kadar üzücü, o kadar akıl sır ermezdi ki, iyisi mi benimle öbür dünyaya göçüp, unutulup gitsin diyordum. Kanımca, yazarlar ne özgeçmişlerine bakılarak, ne de karakter yapıları incenelenerek değerlendirilmelidir. Önemli olan yazarın ne yazdığıdır. Ben kitaplar, oyunlar yazdım, filmler yönettim. İşte benim yaşantım bu, ben buyum..."