Sizce çocukluk nedir?
Gönlünce oyun oynamak, uzun yaz tatillerinin tadını çıkarmak, saatlerce çizgi film izlemek, uçurtma uçurmak, sorumluluktan uzak rahat bir yaşam sürmek…
Bu sorumuz size basit gelmiş olabilir. Ama emin olun yanıtı hiç de sandığınız kadar kolay değil.
Öğretmenleri “Çocukluk nedir? Bununla ilgili en az otuz sayfalık bir proje ödevi hazırlayacaksınız,” dediğinde Arda ve sınıf arkadaşlarını büyük bir telaş sarar. Hepsinin bildiği, bizzat yaşadığı bir şeydir çocukluk. Fakat bunu kâğıda döküp anlatmak hiç de kolay değildir. Arda’ya soracak olursanız çocukluk zorlu bir mücadele. Sürekli ders çalışmak, ödev yapmak, bakkala gitmek, azar işitmek derken günler peşi sıra geçip gidiyor. Oysa yetişkinlerin algısına göre çocukluk renkli anılarla dolu bambaşka bir serüven. Geç kalmadan birileri Arda’ya çocukluğun gülen yüzünü göstermeli. Neyse ki servis şoförü Adnan amcanın Arda’nın ödevine yardımcı olacak harika bir fikri var: Sihirli sözcükler…
Peki, yetişkinlerin ruhunu yeşerten, kelebek misali kalbine konan bu sihirli sözcüklerin sırrı ne? Sakız ağaçları hiç güler, martılar ağlar mı? Balıklar banyo yapar, korkuluklar hırka giyer mi? Peki ya paranın olmadığı bir dünyada yaşamak mümkün olabilir mi? Arda’nın peşine takılarak yetişkinlerin çocukluk anılarına misafir olacağımız bu keyifli öykü kitabında şarkısı olmayan bir müzik kutusu, sirk yıldızı bir amca, paha biçilemez bir düğme bebek, şişkoburun bir okul müdürü ve daha pek çok renkli ve sıra dışı tiplemeyle karşılaşmak mümkün.