Sizce harfler ilk kez ortaya çıktıklarında ne renkti? Hep böyle ak kağıtlara kara renklerle mi yazıldılar? Yoksa, karanlıkta gün ışığı gibi apaydınlık parıldayan renkler mi taşıyorlardı? Harf sayısı belirli olduğu halde, yeryüzünde nasıl bu kadar değişik dil ve alfabe vardır? Hepsi de oldukça meraklı sorular, değil mi? Belki de bu sorularımızın yanıtlarını Güneş Harfleri öyküsünde bulabiliriz. Güneş Harfleri, ülkemizin ünlü yazarlarından Osman Şahin'in bir öyküsü. Helke, Melke ve İlke adlı üç kardeşin serüvenlerinin anlatıldığı öykü, Toros göçlerinin dilden dile taşıyıp günümüze getirdiği bir söylenceden yararlanılarak yazılmış. 'Yıllar yılı bütün Toros göçerlerinin ağzında, dilindeydi o. 'Kapı'nın öyküsü' diye başlayan öykü, cesaret, sabır, akıl ve bilgi ile insanın neleri başarabileceğini anlatıyor bize.