Her ne kadar hadis sözcüğü, ilk çıkış aşamasında tamamen peygamberden aktarılan sözler anlamıyla kullanılsa da zaman geçtikçe hadis sözcüğü anlam genişlemesine uğruyor. Çünkü Hadis diye bir ilim ortaya çıkıp da hadisler irdeleyici bir bakışla ele alınınca görülüyor ki hadis diye aktarılan sözler sadece peygamberden aktarılan sözler değil. Hadislerin arasında Peygamberin eylem ve kararlarını içeren sözler de var.
Sadece bunlar olsa yine doğal karşılanabilir. Oysa peygamberin arkadaşlarının, hatta onlardan sonraki kuşakların ve daha da garibi daha sonraki kuşakların sözleri de hadis terimi içinde değerlendirilmiş. Peygamberin çok küçükken yitirdiği dedesi Abdülmuttalip’ten aktarılan söz bile hadisler arasında geçiyor.
Hadis sözcüğüyle peygamberin sözlerinin kastedildiği geniş ve yaygın bir inançsa da hadis sadece peygamberin sözlerini değil davranışlarını da içerdiği gibi sadece peygamberin değil sahabelerin hatta onlardan sonraki iki kuşağın söz ve davranışlarını da içermektedir.
O zaman şu sorular önem kazanıyor: Neden halkın nezdinde hadis hep peygamber sözü olarak anlaşılıyor? Ve neden sahabelerden aktarılan ilginç; hatta saçma diye nitelendirilebilecek, kitabımızın “İlginç Hadisler” bölümünde onlarcasını göreceğiniz birçok saçma söz hadisi şerif (şerefli sözler) diye anlatılıyor?
Bu ve benzeri pek çok sorunun yanıtını bu kitapta bulabileceğinize inanıyoruz...