Şu dünya öyle acımasızdır ki, sırtındaki dert yükünü biraz hafifletmek için diyar diyar dolaşırsın. İnişli, yokuşlu, dikenli yollardan geçersin yalın ayak. Ayaklarına batan dikenleri çıkartmak için zaman bile bulamazsın. O dikenlerin acısı yüreğine vurur zaman zaman.
Sarp kayaları aşar, coşkun sulardan geçersin. Dik patikalardan çıkarsın günlerce. Fakat ne bir uçurum ne de bir kör kuyu bulursun derdini dökmek için.
Büyük bir şehirde dolaşırsın, milyonlarca insan selinin aktığı, coşup kaynaştığı. Kalabalıklar içinde bağırırsın avaz avaz. Ne gören olur seni ne duyan sesini.
Dağlara çıkarsın, insan girmemiş ormanlardan geçersin. Yabani hayvanlardan bile bir dost ararsın. Fakat hepsi nafiledir. Çünkü çektiğin bu çileler perçinlenmiştir sana.
Bu dertlerle yaşamak zorundasın ömrünün sonuna kadar.