''Sonsuza kadar seni bırakmayacağım.''
Bu sözler ona aitti ama o neredeydi?
Neden bırakmıştı beni?
Saat tam ikiye on kala, benim yüzümü gülümsetebilen tek insanı yanına aldı melekler. Oysa onun söylediği gibi onun meleği bendim, o benim yanıma aitti.
Kendimi istemsizce aynı yerde, onun benim için çarpan kalbinin son ritimlerini duyduğum o yerde bulduğum ilk gün anladım ki tam olarak gitmemişti. Bana bir şeyini bırakmıştı aslında, ben onun hatıralarını taşıyordum.
‘’Ben de tıpkı bu yaprak gibiyim. Dalıma tutunmayı becerememiş, öylece düşmeyi kabullenmiş, yoldan geçenlerin üstüne basıp ezmiş olduğu bir yaprak.’’
‘’Sen yaprak değilsin. Sen benim sonbaharımsın, Asya.’’ Derin bir iç çekip sözlerine devam etti:
‘’Sen benim için bütün yapraklarsın. Bütün yapraklar kadar değerlisin. En sevdiğim kitabın en sevdiğim satırlarından oluşan iki sayfasının arasına koyacağım o değerli yaprağımsın.’’