Yakın tarihimiz birçok acıklı olay, elem ve duygu yüklü anılarla doludur. Geriye dönüp şöyle bir göz atıldığında, tarih sahnesinde rol oynamış birçok önemli siyasetçi, devlet adamı, yazar ve sanatçının hatıralarını kaleme aldıkları görülür. İttihat ve Terakki’nin önde gelen üç liderinden biri olan Cemal Paşa tarafından yazılan anılar da bu türdendir. Mahmut Şevket Paşa Suikastı, Trablusgarp Savaşları, Balkan felâketi, I. Dünya Savaşı’na giriş, Kanal Harekâtı, Şerif Hüseyin İsyanı ve Ermeni olayları gibi son dönemi ilgilendiren bir dizi alt başlık, bu anıların alanı içindedir.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin askerî kanadı içerisinde ikinci adam rolünde yer alan Cemal Paşa, Hatırât’ına İstanbul Muhafızlığı’na getirildiği tarihten itibaren başlamıştır.
Genel olarak Hatırât’ında Paşa’nın, kendisini temize çıkarma, aklama ve aleyhinde yapılan iddia ve iftiralara cevap verme endişesinin hâkim olduğu görülmektedir. Onun cevap verdiği söz konusu iddia ve iftiraların sahiplerinden bazıları, Amerika Büyükelçisi Morgenthau ile Rusya Büyükelçiliği Baştercümanı Mandelstam’dır. Bu iki şahsın, Ermenilerle ilgili olarak yaptıkları yanlış, taraflı ve gerçek dışı açıklama ve yazıları Cemal Paşa tarafından tek tek izah edilerek çürütülmeye çalışılmıştır. Diğer taraftan Paşa’nın özellikle tenkit edildiği konuların başında Arap ihtilâlcilerine karşı aldığı sert tedbirler, Osmanlı Hükümeti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesinde oynadığı rol ve Ermenilerle alâkalı meseleler gelmektedir. Eserde bu konulara da açıklık getirilmektedir.
Cemal Paşa’nın Hatırât’ı özellikle 1913-1917 yılları arasındaki siyasî, sosyal ve