Ben hiç geriye bakan biri değilimdir. Yaşamımda ne oldu ise olduğu gibi kabul ederim. Sonradan irdelemeye falan uğraşmam. Onun için de eskiden yaşadıklarımı hele onlar hakkında özellikle o zamanlar ne düşündüğümü hiç hatırlamam. Durum böyleyken dostlarım, eski öğrencilerim, yeni meslektaşlarım, doğrusu çok zor bir işe giriştiler. Uzun saatler art arda gelen sorularla elimizdeki yaşam hikayesini ve bir sosyal bilimcinin genel düşüncelerini ortaya çıkardılar. Benim değil ama Fulya'nın, Hatice'nin, Mehmet'in, Fuat'ın ve elbette Gülhan'ın emeklerinin heder olmadığını düşünmek istiyorum. Çünkü, doğrusu 1998'in Ekim'inden 1999'un Ocak'ına kadar her hafta üç, dört saat konuştuktan sonra ayrıca dostlarımın günlerce süren, bunları bir metin haline getirme çalışmaları sahiden olağanüstü idi. (Mübeccel B. Kıray)