Son bir buçuk yüzyıl Batı felsefesinin Hegel okumalarını incelemek, belki de çağdaşlığı anlamaya ve sorgulamaya giden en doğrudan yoldur. Çeşitli Batı uluslarının felsefelerinin Hegel’le ne zaman ve ne açıdan ilgilendiklerini, onu nasıl okuduklarını, Hegel düşüncesinin onların gelişim sürecinde oynadığı rolü ve taşıdığı anlamı göstermek ve çözümlemek, bu felsefe geleneklerinin yakın geçmişte yaşadıkları serüveni yakından izlemek demektir. Derleme ve çevirilerini Tülin Bumin’in yaptığı okumalar, Batı felsefesini ve elbette Hegel’i tanımakta önemli bir adım olacaktır.