Yaşam, insanoğlu için zaman zaman dayanılmaz yükler getiriyor. Öyle anlar vardır ki, bu yükler altında ezilmemenin savaşımını vermek zorunda kalır insanoğlu. Ya da yılgınlığın tuzağına düşerek bu savaşımdan kaçar. Kaçmak işin kolay yanı. Ya savaşmak!.. Asıl olan yaşamın bu dayatmaları karşısında ayakta kalmayı becerebilmek, yaşamın ördüğü ağı bozmadan bir ilmek atabilmek. Hem de yaşama inat... Taşkın Aşan, yaşamın ağına ilmek atmaktan öte şeyler yapıyor. Zorun zoru bir işe soyunuyor; şiir yazıyor. O, şiirini oluştururken bireysel gözlemlerinden, dostluklarından, arkadaşlıklarından; en önemlisi topluma olan aşkından yola çıkıyor. Bir başka deyişle bireyseli toplumsala, günceli tarihsele dönüştürüyor. Bu da onu halk damarından çağdaş şiire doğru uçuruyor, Hilesiz Bir Şiir'e.