Güneşin altında cayır cayır yanan kerpiç evleri, toz duman içinde meydanı, kör, topal, çolak insanlarıyla Deliviran Köyü, yıllar yılı alışageldiği sıradan bir gün yaşıyor. Beş atlı yaklaşmakta. Önde Bekir bir ölü taşıyor. En arkadan gelen Hıdır. Onun ağası ölü. Karşıya geçerken jandarmayla çatıştı. Üsteğmeni yaraladı. Kendisi canından oldu.
Çocuklar bırakır oyunu, ses kesilir, kadınlar, yaşlılar bakarlar. İki yaşlı, ölüyü attan aşağı alır. Kucağındaki bebeğe sımsıkı sarılmış kadının önüne bırakırlar. Kadın erkeğine bakar. Çocuğuyla birlikte üstüne kapanır sonra. Yüreğinden bir çığlık kopar...
(Kitap'tan sf.9)