Kendini yontan heykel, düşüncesinde doğurttuğu kavramı yapıbozuma uğratan filozof... Aşkın efsununu çözse de pratikte ona teslim olan bir pagan... İçindeki fırtınada gemisini kaybeden bir seyyah. Tanrılardan çaldığı özgürlük ateşinde kavrulan bir kahraman... Hayat; başarılarımız kadar, arzu duyulan ama buna rağmen başaramadığımız şeylerden de oluşur, bir nevi evrendeki yıldız tozu kadar kısadır bu dünyadan geçişimiz... Zoon Politikon'dan, Cogito Ergo Boom'a dehşetli güzel bir yolculuktur hayat... Aynı zamanda bir filozofun kendini bil! deyişindeki iki kelimelik manifestodur...
Bana bu hayat, atalarımdan miras kalmadı, kendimi kendimde yonttum... Acı çeksem de içimdeki kabuğu kırdım, ruhumun çıplaklığına eriştim... Sonsuzluk hissi ve an'ı özgürce yaşama kudretini edindim. Dünya ağrımı her gün sırtımda taşıdım...
Beni kendimden firar ettiren hayata kocaman bir teşekkür...