“Güneş doğunca ay ve yıldızlar başını alıp, başka evrenlere mi çekip gitti? Herhalde gitmedi, güneşin; daha parlak ışığı, onları görünmez kıldı. Görünmez kılan güneşin ışığı da değildi. Görünmez kılan bizim göz algımızın ışığa göre düzenlenmesi ve ışığı görmesidir. Işık yoksa biz körüz. İnsan gözü ışıkta görür. Ve cisimler yalnız ışıkla görünür.”
Elinizdeki eser, Türk toplumunun modernizm ve tüketicilik kıskacı altındaki ruhsallık arayışlarını anlatmaktadır. Karakterler bir taraftan mekanikleşmiş dünyanın karanlıklarına karşı mücadele ederken bir taraftan da özlerine ulaşabilme mücadelesi içindedirler. Okuyucu, serüven boyunca, insanın manevi arayışlarını ve bu arayışları engelleyen insanın karanlık yönüyle birleşmiş modernizmin perdelerini fark edecek…