Birçok drama sahne olan II. Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre önce öksüz kalan iki küçük kız kardeş farklı ailelerin yanına gönderilir. İkizlerden Anna Almanya'da köydeki amcasının yanında kalırken; Lotte Hollanda'da zengin akrabalarıyla yaşamaya başlar. İkizler birbirine tamamen zıt dünyalarda büyüyecek ama birbirlerini asla unutmayacaklardır.
Savaşın başlamasına aylar kala, yetişkinliğe adım atmak üzere olan kız kardeşler, ayrılmalarından sonra ilk kez buluşurlar. Fakat hayat onları öyle farklı yerlere savurmuştur ki çocukluk anılarından başka ortak noktaları kalmamıştır. Birkaç tatlı çocukluk anısı, açılan yaraları kapatmaya yetmez. İkizler, bir daha asla görüşmeme kararıyla birer yabancı olarak yeniden ayrılırlar.
Yıllar sonra, yaşamlarının sonbaharında, artık yaşlanmış olan bedenlerini tedavi ettirmek için birbirlerinden habersiz gittikleri bir kaplıcada, kader onları bir kez daha bir araya getirir. Bu kez hayatın iki farklı kıyısından kader onları bir kez daha bir araya getirir. Bu kez hayatın iki farklı kıyısından gelen ikizler hesaplaşmanın, savaşmanın ve günah çıkarmanın kaçınılmaz olduğunu bilerek, ayrı geçirdikleri yılları birbirlerine anlatmaya karar verirler. İkisinin de uzlaşmaya niyeti yoktur.