Son zamanlarda dünyada meydana gelen ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar neredeyse tüm ezberleri alt üst etmek için yola çıkmış bir silindir gibi tüm değerlerin, doğruların ve kuralların tek tek üzerinden geçiyor. Yazmamak bana bu yıkıntının altında kalmak veya yeni bir dönüşümün neresinde olduğumu bilememek, zamanın içinde kaybolmak gibi bir şey hissettiriyor. Sanki yazarak beni ve toplum içindeki beni daha iyi gösterebilecek bir ayraç koyuyorum kendi yaşam hikâyeme.
Evet çok şey değişti, değer yargılarımız değişti, doğru bildiklerimiz değişti başta ekonomi ve siyasal düzlem olmak üzere artık “yeni normallerden” bahseder hale geldik. Açıklayamadığımız veya alışılagelen şekilde açıklanamayan pek çok şeyi normalleştiriyoruz. İçinden geçiyor olduğumuz süreç, üzerinde bulunduğumuz coğrafya ve de dünya için çok parlak olmayacağa benziyor gibi. Burada özellikle üzerinde yaşadığımız coğrafyaya ayrı bir parantez açmak gerekir. Jeostratejik, jeopolitik ve jeoekonomik koşullar çok dar bir boğazdan geçtiğimizi gösteriyor.
Bugün geldiğimiz noktada petrol fiyatları için 20$’ların altının konuşulduğu bir konjonktür sanırım pek çok şeyi anlatıyor. Adına küreselleşme dedikleri ve bütün dünyayı sermayenin pazarı gibi gören anlayışın zayıflattığı ulus devletler güçlerini yeniden kazanmaya başladılar. Değişen şeyin yalnızca Kafkaslar’da veya Orta Doğu’da sınırların değil ekonomik pek çok ezberin de olduğunu görüyoruz. Yeni dönem pek çok gelişmeye gebe umalım ki en iyi senaryo barış olsun ve tüm dünya milletleri bundan nasibini alsın.