Çağımız gerçekten de bahtsızlıklarla dolu bir çağdır. Yirminci asrın insanı madde ve teknik alanda birçok şeyler yapabildi ama manevi alanlarda o nisbette zor ve dar çıkmazlara girdi. İlim, kendisinden beklenen ümit ışığını vereceğine korku üstüne korku getirdi dünyamıza. Felsefe derin bir sessizlik içinde tehlikelere adeta alkış tutuyor. Dinin sosyal hayattaki fonksiyonunu kabullenmemek sanki en kıymetli meta.
Bir buhran geçiriyor dünyamız, hem de sonu felaketlerle bitecek kadar korkunç bir buhran.