İslam hümanizmin ilk öncüleri İhvan-ı Safa, "Müslümanların bağnazlıktan kurtarmak, bilimsel ve felsefi zihniyeti egemen kılmak, bilimsel ve felsefi zihniyeti egemen kılmak, toplumu düzeltecek bir aydılar ahlakı oluşturmak" amacını felsefi görüşlerini hareket noktası yaparak "bilimlerden hiçbirine düşmanlık etmeden, hiçbir Kutsal kitabı küçük görmeden mezheplerden hiçbirine önyargıyla yaklaşıp taasuba kapılmadan dinler ve mezhepler üstü bir hümanist tutumla islam'ın evrensellik söylemini deneylenebilir bir gerçekliğe taşımaya çabalamışlardır.
İnsanla Tanrı, İhvan'ın dünyasında olduğu kadar birbirine hiç yakın olmamıştı. Bu cemiyet, insan ile tanrının din ile aklın birlikteliğinin, günümüze de bol bol yetecek bir hoşgörü atmosferi oluşturabileceğini bize öğretmekte.