İçinden gelen iğrenç küfrü savrulup savurmamayı düşündü, kendisini frenledi. Neyin nası gelişeceğini bilmiyordu ve gidişatın yönünü anlayabilmiş değildi. Çok korktuğu, giderek artmakta olan titremesinden anlaşılıyordu. Serinliğin kamçıladığı ve derinliklerindeki açlığın, yorgunluğun desteklediğği bu titreme giderek artmaktaydı. O, sadece üşümeyi hissediyor; güçlü ve kararlı görünmeye çalışıyor, bunu ne kadar becerdiğini tam olarak kestiremiyordu. Bu vaka olmasaydı, şimdi evde, rahat bir kanepeye uzanmış, tok karnına sohbet ediyo olacaktı sevdikleriyle.