Davranışlarıyla ilgili olarak insanın bir hürriyete sahip olup olmadığı ve bunun sınırları meselesi ilk dönemden itibaren, hatta ilk insanla birlikte tartışılmaya başlanmış bir konudur.
İnsanın hürriyet alanı ne kadardır, daha doğrusu onun hürriyeti var mıdır, yok mudur? Sorumlulukların tahakkuku açısından bulunması gerektiği, en azından bir şuur halinde hissedilen bu hürriyetin sınırı nedir? İnsan için mutlak anlamda bir hürriyetten bahsedilir mi, edilemez mi?
Bu eser, ilk insanla birlikte beşer aklını kurcalayan bu ve benzeri sorulara, başta ilâhî kitap Kur'an olmak üzere, İslâm düşüncesi içerisinde cevaplar aramaktadır.