İnsan düşüncesini en çok meşgul eden problemler arasında en başta insanın nasıl yaşayacağı sorusu gelmektedir. Bu soru aslında ahlaki bir sorudur. Çünkü nasıllık bir olgu ifade etmekten ziyade değer ifade eden bir terimdir. Bu açıdan bakınca insanın yapıp etmelerinde bir ölçünün olması, olabileceği ya da insanın nasıl sorusuna kendisinin cevap bulabileceği fikrinin kabul edilmesi gerekmektedir. bu da bizi insan fiillerinin temellendirilmesi problemi ile karşı karşıya getirmektedir. Fakat sonsuz karmaşa içinde, belirsiz bir alemde insanın bir şeyler yapıp etmesi, ahlaki düzen ve sistemler ortaya koyabilmesi imkansızdır.