İslâm hukuku dinî ve ictimaî bir müessesedir. Bu hukuk sisteminin dayandığı naklî ve aklî prensipler fıkıh usûlü âlimlerince ele alınmıştır. Ancak İslâm fıkhının bir ilim olarak tedvini yahut ictimaî bir müessese olarak gelişmesi belirli tesir, teessür ve tekemmül süreçleriyle bağlantılı olmuştur. Fıkhın tarihçesini, doğup gelişmesinin devrelerini inceleyen hukukçu ve tarihçiler iki ayrı noktadan hareket etmişlerdir. Bazıları doğrudan doğruya müesseseyi gözönüne almış, onu canlı bir uzviyete benzeterek doğuş, gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık devrelerine ayırıp öylece tetkik etmişlerdir. Bazıları da fıkhın gelişmesine tesir eden faktörleri göz önüne alarak bu ilmin tarihini ya nesiller yahut da siyasî hakimiyet bakımından devrelere ayırmışlardır. Ülkemizin en önemli fıkıh otoritelerinden Prof. Dr. Hayreddin Karaman her iki hareket noktasını da gözönünde tutarak başlangıcından modern zamanlara kadar İslâm hukuk tarihini elinizdeki eserle ortaya koymuştur.