1960'lı yıllarda fikri gelişimini tamamlayıp öncü kadrolarını yetiştiren İslami hareket, kitlesel güç haline geldiği 70'li yıllardan itibaren bölgesel dengeleri sarsmaya başlar. Hareketin kısa sürede alternatif haline gelmesi bölgede hakim olan dini duyarlılık kadar, milliyetçi liderler kamutasındaki Arap ordularının İsrail karşısında hezimete uğraması ve ilerici olarak adlandırılan Arap rejimlerinin öne sürdükleri toplumsal projelerin her alanda iflas etmesinden kaynaklanır. 60'lı yıllarda esen milliyetçi ve sosyalist rüzgarlar 70'li yıllardan itibaren yerni İslamcı akımlara bırakır