İslam’ın bu dayanışma–paylaşma medeniyeti; Kendi “rahman-rahîm” sıfatlarını müslümanın besmelesi’ne ve yine onları Kur’an’ın başında yer alan onun “Fâtıha”sına yerleştirmiş olan o Yüce Rahman’ın bu sıfatları ve O’nun ilgili buyrukları ve yine O’nun Resûlü’nün irşadlarından yola çıkılarak inşa edilmiş olmaktadır.
Dayanışma-paylaşmayı ifade eden i n f a k’ın; para/mal dahil sevgi, mutluluk ve bilgi paylaşımlarını da ifade eden bir kavram olarak ortaya çıktığı görülür. Hz. Peygamber(s.a)’in infak çerçevesinde o insancıl yardımları din ve milliyet farkı gözetmeden herkese ve hatta diğer canlılara da götürdüğü görülür ki bütün bunlar da bu eserde konularımız arasında oldular.
Bu eser kendi kökleri üzerinde o medeniyete yeni bir boyut, yeni bir ufuk ve de yeniden yeni bir yükseliş ruhu kazandırabilir. İncelemesini yaptığımız o medeniyetimiz sadece söyleyen değil aynı zamanda bütün o müesseseleriyle ortaya çıkan medeniyet olmuştur ki bütün o kurumlar da eserimizde ele alınmış oldular.