Tanzimat döneminde yazarlar tarafından ara ara okuyucuya açıklama ihtiyacı hissedilmiş "ey kari" yani "ey okuyucu" diye yorumlar yapılmış.
Günümüzde de hangi türden olursa olsun her kitaba bir önsöz yazma zorunluluğu hissedilmiştir.
Bizim de bu adet üzerine "Önsöz" yazıyor ve yazarken de diyoruz ki:
"Artık kuralcılığı bir yana itip, eğer gerekmiyorsa illa da bir önsöz yazmak için ter dökeceğimize, bırakalım okuyucu aldığı kitabıyla başbaşa kaldım."
Böylesine daha samimi buluyorum.
Adı üstünde işte. Bu hayatlar romanlaşmış. Zaten siz de bu insanların hayatlarını merak ettiğiniz için elinize almadınız mı bu kitabı?
Öyleyse sizi daha fazla bekletmeye gerek yok.
Saygılarımla...