Sanatta Gerçeküstücü akımdan bahsedildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Joan Miro, yirminci yüzyılın en kendine has sanatsal kişiliklerindendir. Gerçeğin ötesindeki bir gerçekliğin peşine düştüğü, tamamen zihinsel çağrışımlara dayanan olağanüstü eserleriyle tanınır. Resimlerinde kullandığı parlak renkler ve anlatım gücü onu son derece popüler bir modern ressam haline getirmiş olsa da başyapıtlarının çoğunun arkasında sıradışı bir oluşum hikayesi vardır.
Eşi benzeri görülmemiş bir çalışma tarzına sahip olan Miro, son derece özgür bir resim dili geliştirmiştir. İçinde bulunduğu karmaşık dönemin ve kendi yaşantısının tezatlarından yararlanarak ürettiği muazzam eserleri bugün hala etkisini korumaktadır. Miro, psikolojik ve tarihi çelişkileri ilham kaynağına dönüştürerek hem derinlemesine toplumsal hem de gerçekten bireysel olan sanat eserleri üretmiştir.
Hayalperest Yayınları’nın “Sanatın Büyük Ustaları” serisinde yer alan bu kitap, Miro’nun yaşamı ve sanatına dair yetkin bir incele sunuyor. Genç bir adam olarak Paris’teki avangard ortamı deneyimlemesinden İspanya’da Faşizmin yükselişine kadar, çalışmalarının evriminin ardında yatan karmaşık kökleri ve karanlık gölgeleri açıklıyor. Miro’nun yalnızca resimlerini değil, heykellerini, baskılarını ve duvar resimlerini de inceleyip sanatçının kendi açıklamalarından alıntılar yapıyor: Bu kitap, modern dönemin en önemli sanatçılarından birinin ardında bıraktığı miras için kapsamlı bir rehber niteliğini taşıyor.