2006 Yaşar Nabi Öykü Ödülü’nü kazanan Gülçin Karaş Duman, yaşananları alttan alta sorgulayan bir öykücü. Hemen her kesimden insanlar dolaşıyor öykülerinde. Onların dünyasını yalın, yaşanmışlık hissi veren bir dille anlatıyor. Kendi deyişiyle, Konu çeşitliliği ve özgünlük benim için çok önemli. Tek bir konunun, sözgelimi, salt aşkın yazarı olmaktansa, başlı başına yaşamın yazarı olmayı yeğlerim. Gözlemlerimin, ayrıntıları önemseyişimin ve belleğimin öykülerimde bana yararı dokunuyor. Öykü kahramanlarımı anlatırken, kendimi onların yerine koyar, dünyaya onların gözünden bakmaya çalışırım. Dilimizde, kültürümüzde büyük bir yozlaşma ve kayıp yaşanıyor. Günbegün, öz varlıklarımızı, değerlerimizi yitiriyoruz. Küreselleşmenin etkisiyle, anlatımımız, yaşayışımız kendi kültürümüzün egemenliğinden çıktı. Neredeyse anadilimizi konuşmaktan utanır hale geldik. Benliğimiz popüler kültürün kuşatması altında. Halk edebiyatı unsurlarına yer verme çabam, kültürüme olan bağlılığımla ilintili. Anadolu insanını kendi dilinden ve olanca kültürel zenginliğiyle anlatma çabasındayım.