Aslında bu kitabı illüstrasyonlu bir kitap olması gerekiyordu. Ama hangi illüstrasyonlar, okaliptüs ağaçlarında dans eden ışığı ya da deniz ve göklerin durmaksızın halden hale geçerek ayrı ayrı renklere bürünüşünü hakkıyla resmedebilir? Deniz kıyısındaki kayalıklara kondurulmuş bu bahçenin o güzelim kokusunu ta diplerde gürleyen sesleri kim taşıyabilir. Humusun o ılık ve ağır kokusu rüzgarın çağ ağaçlarını okşayan uğultusu ve tahta köprünün altından akan o derenin şırıltısı bizim diyaloglar esnasındaki haleti ruhiyetimizle öylesine karışıyordu ki okuyucular farkına varmasalar bile, o korkuyu alıp o duyguları yaşayabilir ve dahası o sesi işitebilirler.