Bu eser, annesi ve ablası kanser hastalığına kurban gitmiş olan yazarın, sistemle mücadele eden onurlu ve haklı tavrını, kayıplarını, acı tecrübelerini roman sanatıyla birleştirmesi sonucu oluşmuştur. Bu eseri diğer roman türlerinden farklı kılan; edebi değerinin yanı sıra bireysel bir amaç uğruna yazılmış olmasıdır. Kanser, kimilerine göre iki masum heceden ibaretken kimilerine göre Azrail'in ruh adıdır. Önce umutları sonra da umudun yansıması olan hayatları alır insanın elinden. Peki, bunu gerçekten kanser mi yapar yoksa sistemin dayattığı, güya tedavi amaçlı üretilen ilaçlar mı? Yoksa sistemin kölesi olmuş bazı doktorların, insana bir metaymış gibi sergiledikleri tavırlar ve tedavi diye sundukları yöntemler mi? Eserdeki kurguyu, bu soruların cevaplara ve karşılaşılan imaların netliğe kavuşmasına göre oluşturan yazar, okuru, hayatın tekrar sorgulanmasına ve henüz hayattayken sevilen kişilerin kıymetlerinin bilinmesi gerekliliğine sevk edivor.