Geçmişi unutturulan genç adam, kendini ölümcül bir oyunun içinde bulur. Yaşamak için öldürmek zorundadır artık...
Ailesini kaybetmiş bir din adamı, bir gizli polis, yaşama tutunmaya çalışan genç bir kız ve bir şekilde kesişen hayatlar...
Kaybetmedikleri ve unutmadıkları tek şey; insanlıkları...
“... ‘Bak evlat, yaşam bir tiyatro oyunu gibidir, sana verilen rolü oynarsın, söylemen gereken repliği unutursan doğaçlama yaparak durumu kurtarırsın ve oyunu yine bitirmen gerektiği gibi bitirirsin. Yaşam sahnemiz kaderlerimiz ise, bizlere verilen rollerimizi oynarız. Ölüm, oyunun, oynamamız gereken son kısmıdır fakat nasıl öldüğümüz ise doğaçlamadır.’ dedi peder.”
Âdeta bir hologramın içindeymiş gibi; heyecanlandıran, meraklandıran olayların gizeminde nefesinizi tutarak okuyacaksınız “Kapan Ağzı”nı...