ydınlanma’nın kovmayı arzu ettiği Şeytan, kendine edebiyatın farklı türlerinde yer bularak varlığını sürdürdü ve sonrasında kötülük bir kavram olarak edebiyat için cazibesini hiç yitirmedi. Ancak bu sefer dogmatik düşüncenin dar kalıplarından kurtulmuş bir kötülük vardı karşımızda: insanın içindeki kötülük. İnsan doğasının ürünü olan ve iradeyle kontrol edilebilen bir kötülüktü bu.
Şeytan figürü ortadan kalkmıştı ama insan ruhunun içinde yer edinen kötülük, Şeytan’dan daha tehlikeli bir varoluş kazanmıştı. Kötünün betimlediği eski biçimler, kavramlar artık bambaşka bir karaktere sahipti.
Peter-André Alt’ın yedi cilt halinde yayımlanacak Kötünün Estetiği serisinin üçüncü kitabı Karanlık Ruhun Arkeolojisi: İçimizdeki Kötülük, kötü kavramının felsefi ve yazınsal içebakışlardaki karşılığını araştırarak, Kant, Schlegel, Schiller, Hegel, Kierkegaard ve Baudelaire gibi pek çok düşünür, yazar ve şairin kuram ve eserleri üzerinden bir okuma yapıyor.
Kötünün Estetiği dizisi, Modern Avrupa Tarihi’nin karanlık yüzünün güzelliğini anlatmaya devam ediyor.