Tefo, önceki iki önemli soruşturmamızda, nasıl diyeyim, baştan pek anlamsız görünen sorular sormuş, sonra birden konuya bağlanıvermişti. Her ikisinde de ‘İçime doğuyor,’ türü uyuz açıklamalarda bulunmuştu. Dur bakalım, dedim, belki bana da doğar. Gayet film pozlarda sağa sola bakındım, ellerimi ceplerime sokup ses çıkarmadan berimizde dikilen Nusret’e, havuza komşu tenis kortunun diğer yanında, kortu çevreleyen tellerin arkasında görünen ortancaları sordum. Kurşun yağmurlu mafya baskınları, damdan dama uçan keskin nişancılar, paraları nerelerine süreceklerini bilemeyen “krem dö la krem” tabaka mensupları, agucuk bebeler, eli kolu bağlı polisler, örtbaslar, pompei’nin kurbanları, iptidai CSI çalışmaları, turuncu çılgını içecekler ve bir uşak… Ve Vedat Kurdel. Ve Tefo. Akla ziyan güce sahip olanın yapabilecekleri üzerine, belki öngörülü denebilecek, curcunası bol bir cinayet öyküsü… |