Cibran, yasa koyuculara ve lüks yaşamlarına bu ışık altında baktı ve insanları nasıl sömürdüklerini görünce düş kırıklığına uğradı. Hayatın gerçeklerini anlamaya başlayınca zenginin, kölelik ve despotluk boyunduruğunda yaşayan yoksulu nasıl ezdiğini gördü. Bu durumu Cibran, "politika" adının arkasına gizlenen zulüm olarak adlandırdı. Duygularını Arapça dergiler, gazeteler ve kitaplarda öfkeli yazılarla duyurmaya başladı. Bu yazılardan bir demeti bu kitapta toplandı.
Bu dünyayı bir söz söylemeye gelen Lübnanlı adam "Kaynağı adalet olan bir dünya, kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür." diyordu.