Van Dine’ ın yapıtları hiçbir psikolojik ve toplumsal etkene yer vermeyen geleneksel İngiliz okuluyla; bu öğeleri göz önüne alan Amerikan okulunun bir sentezidir; ancak S.S.Van Dine romanlarında ilginç husus insanüstü bir varlık olan detektifin nitelikleridir. S.S. Van Dine’ın kişisel kanımızca talihsizliği edebiyat eleştirmenliğindeki seçmeci yaklaşımından bir türlü kurtulamamasıdır; bunun sonucu polisiye romana yüksek kültür düzeyini yansıtmaya çalışır, işi dipnotlar koymaya kadar götürür; edebi örnekler ve Latince yazılmış vecizeler kullanır.
Erol Üyepazarcı
“Higgins hemen girişin arkasında duruyordu. Yüzü tebeşir gibi olmuş, sulu gözleri ağlamaktan şişmişti. Ayakta durup ellerini göğsüne götürürken korku ve dehşet tüm vücudunu sarmış gibiydi. “Tanrıya şükür ki buradasınız Bay Vance.” Konuşurken sesi o kadar titriyordu ki, kelimeler ancak seçilebiliyordu. “Bay Richard’ı bulamadım, çabuk gelin. Korkunç bir şey...” Aceleyle ana merdivenlerin arkasından Rexon’un çalışma odasına girdi. Malikânenin sahibi şöminenin önünde yerde yatıyordu.”
Klasik polisiye yazınının üstatlarından S.S.Van Dine, Erol Üyepazarcı’nın sunuş yazısı ve özenli çevirileriyle, özlemi duyulan “has” polisiye edebiyatı okuruyla buluşturuyor. “Zabıta Romanları”nın “Geceleri Okumayınız!” uyarılarına kulak tıkayarak; Geceleri de okuyunuz!