Adam, yaşadıklarının bu iki bilim ve felsefe insanından farklı olmadığını düşündü. Hatta yüzyıllar sonra Galileo ve Sokrates kadar şanslı olmadığını fark etti. Galileo’ya ORTA ÇAĞ KARANLIĞINDA BİLE EN AZINDAN MAHKEME ÖNÜNE ÇIKARILARAK SAVUNMA HAKKI VERİLMİŞTİ. İnsanlığın uzayı keşfe çıktığı bu çağda ise Adam, çıkarlarına ters düştüğü kişi ve kurumlar tarafından yargısız infaz ediliyordu. Haklarını hukuki yollarla koruyabileceğinden emin değildi artık.
Sedat kendine sordu: “Senin kutup yıldızın hangisi gökyüzünde?” Sorusuna cevap bulamadı. Kendini milyarlarca yıldızın içinde, nereye gittiğini bilmeden savrulan bir göktaşı kadar amaçsız ve yalnız hissetti. Bir kara delik onu kendi merkezine çekecek ve bir iz bırakmadan yok olup gidecekti sanki.
Kanser içinde ÖLÜMSÜZLÜĞÜN SIRRINI da taşır, kanser çözümlendiğinde insanlığı, günahlarının kefareti olarak ölümsüzlük bilgisini vererek kutsayacaktır