Köylerden şehirlerden kopup 3500 kilometre, hatta daha uzaklarda, iş ve ekmek uğruna savrulan yüzbinlerimiz, milyonlarımız, insanlar, bizim insanlarımız... Giderken, 'İki yıl çalışıp döneceğiz!' diyorlardı. Yaşam onları hesaplamadıkları uzam'lara alıp götürdü. İki grup insana kötü vurdu göç: Kadınlara, çocuklara.. Kadın erkek ayırmadan, giden kalan demeden hepimize vurdu. Dönemediler... Dönseler de onlar artık acaba 'onlar' mı? Sadece değişen iş ve yaşam çevresi değil, ayrılıklardan, anlayışsızlıklardan doğan acılar da onları yıprattı, değiştirdi. Fakir Baykurt, Koca Ren'de, içine pislenecek derecede acayip bir ortaokulda okuyan işçi çocuğu Adem ile oradakilerin, buradakilerin acılarına ışık tutuyor... Koca Ren, tıpkı 'Yüksek Fırınlar' gibi Türkiye'nin Duisburg'tan görünüşü oluyor. Fakir Baykurt, yöneldiği 'Duisburg Üçlemesi'ni bitirmeğe çalışıyor.