Geçtiğimiz on yılda Fantazi Edebiyatının önemli örnekleri Türkçeye çevrildi. Hem geniş bir okuyucu kitlesiyle buluştu hem de kendi "fan" çevresini oluşturdu.
Bundan sonraki soru, Türkçenin kendine has bir fantastik roman geleneği yaratıp yaratamayacağıydı. İşte Barış Müstecaplıoğlu'nun romanı Korkak ve Canavar bu soruya verilen ilk cevap: Artık Türçe'de fantastik roman yazılabileceğini biliyoruz. Her açıdan bir "ilk" Korkak ve Canavar: Hem bir "ilk" roman, hem de Türkiye'de Fantezi Edebiyatının "ilk" romanı. 20. Yüzyıl fantastik roman geleneği ile Türkiye fantastik kültür geleneğinin bir araya gelmesinden ne denli güçlü bir anlatı çıkabileceğini gösteriyor bize.
Leofold, Guorin ve Geryan, çok yakından tanıdığımız zayıf ve güçlü yanlarıyla, gönülsüzcü girdiktleri bir ölüm-kalım mücadelesinde kendi güçlerini ve casaretlerini keşfetmeleriyle de bir "ilk"olacaklar. "İlk", ama son değil. Perg Efsaneleri yakında ikinci kitabıyla, Leofold, guorin ve Geryan'ın yeni maceralarıyla sürecek...