Fakir Baykurt, 65 yaşına kadar olan yaşamını bölüm bölüm yazdı. Pek çok olayı, insanı özenle anlattı. Acısıyla tatlısıyla bir 'nehir roman' çıktı ortaya. Yazınımızda örneği az. Akçaköy'de, o yüksek göklerin altında doğan, yoksulluk yüzünden köyün sığırını sıpasını güden çocuk, evlerinde bir tek kitap olmadığı, anası babası okuma yazma bilmediği halde nasıl ünlü bir öğretmen; yapıtları sahneye, perdeye aktarılan, yabancı dillere çevrilen bir yazar oldu? O öğretmen, o yazar nasıl çalıştı, savaştı? Fakir Baykurt doğruları ve yanlışlarıyla birlikte hepsini ortaya serdi. Özellikle yoksul halk çocukları, gençler, bunları sabırla okumalı. Bulacakları 'öğrenceler' olabilir.