Zaman içimizi dağlamadan geçemez. İçimizi acıtan her şey, aynı zamanda dünyayı da acıtmalıdır. Vicdanlarımızın üstünden delikanlı ıslıkları gibi geçen heyecanları çoktan terk ettik... Kör, sağır ve dilsiz olmak bir imtiyaza dönüştü... İçimize dönüp bakıvermek çok zor. Görmek istemeyiz biriktirdiğimiz acıları; bizi korkuturlar. Baktığımız aynalar sadece güzelliklerimizi sorguladı. Ruhlarımızı sorgulayan aynaları henüz kullanmadık. Ruhlarımızı sorgulayan aynaları kullanmayı öğrendiğimizde, daha anlaşılır olacağımızdan kuşkumuz yok. Behice'nin esrarı Mürşid'in ölümüne kitlendi. Bizim hayatlarımızsa Behice'nin hayatındaki gizeme...
Behice, kaçamadığı ölümüyle, geriye bir tek soru bıraktı. O soru, bize bu romanı bıraktı...
Bütün romanların büyüsünü sevdik. Şüphesiz bu, içimize eklenen yeni bir büyü.