"Gayri insanı bir üretim tarzının biçimlendirdiği Batı, günümüzde insani potansiyelini hemen hemen bütünüyle tüketmiş durumdadır ve pek çok alanda olduğu gibi roman alanında da son barutunu atmış durumdadır. Batı romanını aşma şeklinde belirlediğimiz hareketin, Türkiye'li insanı toplumsal ve tarihi boyutlarıyla ortaya koyan bir 'öz'de temellerini bulduğunu daha önce belirttik. Bu açıdan Kemal Tahir romanının yapı olarak Batı romanından farklılığını çizen nsurun da biçimsel değil, öze ilişkin bir unsur olduğunu söyleyeceğiz. Batı romanının kişisel drama dayanan ve bütünüyle birey üzerine kurulu bir yapı göstermesine karşılık, Kemal Tahir romanı, toplumsal dram çerçevesinde ve onunla bütünleşen, onunla iç içe geçmiş kişisel dramlara yer veren ve değişik nitelikte bir dramatik yapılanma gösteren, adetâ 'komünal' bir kuruluşa sahiptir.' (1974)
- Taylan Altuğ