Ülkede tam bir "suç patlaması" yaşanıyordu. Kapkaç, hırsızlık, gasp, soygun, cinayet, ırza tecavüz ve benzeri olaylar hızla artmaktaydı. Sokak çetelere, psikopatlara, katillere teslim edilmişti. Kimse kendini güvende hissetmiyordu. Yasalara sadık insanlar "kent çakalları"nın insafsız terörüne maruzdu. Devlet çaresiz, güvenlik güçleri etkisizdi. Her yerde "orman yasası" hüküm sürüyordu. Toplum giderek vahşi bir cangıla dönüşürken herkes "devlet nerede" diye soruyordu. Mağdurlar adalet ve intikam yolları arıyordu. Kaos kapıdaydı. Sonunda kahramanımız Altan Acar, Haşhaşin Fedaileri’nden beri dünyanın en gizli örgütünü kurarak suçlularla mücadele etmeye başlar. Adı "Pislik Temizleme Örgütü" olan örgüt soruna "kesin" bir çözüm getirir! Ancak birilerinin planları da böylelikle bozulacaktır. Toplumda "kontrollü kaos" ve "istikrarsızlık" yöntemiyle "yeniden otorite tesis etme" peşindeki güçler mevcut durumu bir bahane olarak kullanma peşindedirler. Bu güçler sonunda P.T.Ö’ne karşı harekete geçer. Olaylar geliştikçe örgütlü suçun arkasında devlet içinden ve uluslar arası bağlantılı "çok gizli bir odak" olduğu ortaya çıkacaktır. Altan Acar ve P.T.Ö’nün karşısında artık basit organize suç örgütleri ya da kişiler değil bizzat "devlet içinden" birileri vardır. Hesaplaşma başlamıştır. Sürükleyici olayların neticesinde Altan Acar, gerçek "Derin Devlet"le tanışır ve "Kriminal Komplo" sürpriz bir finalle noktalanacaktır.