Feride ile Salih iki kardeşdiler. Küçükten beri öksüz kalmışlar, komşuların elinde büyümüşlerdi.
Bu iki kardeşi hiç kimse sevmezdi. Çünkü, her ikisinin de fena, pek fena huyları vardı: Hırsızlık !
Daha yedi, sekiz yaşlarında iken bu iki kardeş, bulundukları evin dolaplarından ufak tefek eşya çalar, semtin pazarında gizlice satarlardı. İkisi, yan yana sokağa çıktıkları zaman yemiş satan esnafı gözetlerler, dükkanları yalnız kalan satıcıların küfelerinden elma, armut, bir salkım üzüm, kuru kestane çalarlardı. Artık onların hırsız oldukları mahallede herkes öğrenmişti.