"Ben seni tıpkı şu an yaşadığın kulübe gibi tanıdım. Dışarı açılan tek kapısı ve içindekileri dışarıdaki kötülüklerden, çirkinliklerden koruyan kalın taş duvarları olan, içinde tek bir odası olan ve bütün hayatın o odanın içinde yaşandığı bir kulübesin sen benim gözümde. Belki o çok güvendiğin içgüdülerinden dolayı, bana olduğunu sandığın kişi olarak değil de olduğun kişi olarak yaklaştın. Girmem gereken çok kapı, aşmam gereken çok duvar yok benim. Tek kapı vardı ve beni oradan içeri sen buyur ettin. Ben de girdim ve o kulübenin içinde olmaktan mutluluk duydum. Hayatındayım Âdem ve sen de benim hayatımdasın. Bundan sonrasında senin yapacağın çok bir şey kalmadı. O tek kapılı tek odalı kulübeyi sevip içinde kalmak, ya da tatilimi o kulübede yapıp buradan gitmek benim tercihim olacak."