Telhîsu’l-beyân fî (an) mecâzâti’l-Kurʾân, re’y ile tefsirin öncülerinden biri olan Şerif er-Radî’nin meşhur eserleri arasındadır. Âyet ve hadislerdeki mecazi anlatımlar hakkındaki Telḫîṡu’l-beyân ve el-Mecâzâtu’n-nebeviyye adlı eserleriyle bu telif türünün ilk örneklerini ortaya koymuştur. Müellifin 401/1011 yılında kaleme aldığı kitap, Kur’an mecazları konusunda Ebû Ubeyde’nin (ö. 209/824) Mecâzu’l-Ḳurʾân’ından sonra günümüze ulaşan ikinci eserdir. Bununla birlikte Ebû Ubeyde’nin eserinin aksine Radî’nin Mecâzu’l-Ḳur’ân’ı mecâz, istiâre, kinâye gibi terimleri belagat ilmindeki kullanımlarına yakın biçimde ele alıp inceleyen ilk eserdir denilebilir. Nitekim Radî, eserin mukaddimesinde ve hâtimesinde “eskilerden hiç kimsenin at koşturmadığı, kimsenin atış yapmadığı bir alanda at koşturup atış yapmak istediğini” belirterek Kur’an’daki mecaz ve istiârelerin, bir eser konusu olarak ilk defa kendisi tarafından ele alındığını ifade etmiştir.
Alanında öncü sayabileceğimiz eser, Kur’an’ın anlatım üslubu, edebî özellikleri ve dil inceliklerini konu edinmesi yönüyle müstesna bir mevkide durmaktadır.