Kul, günahlarının karanlığında yürümeye devam ettikçe temelde safvet ve samimiyete proglanmış olan kalbi kararmağa başlar.Sonunda öyle bir an gelir ki, kalbi bütünüyle karardığı için o yalnızca baş gözüyle görüp, baş kulağıyla duyduklarını gerçek olarak algılamaya başlar ve neticede yalnızca hevadan ibaret bir varlık haline gelir.Başlangıçta silinmesi mümkün olan bu leke, zaman geçtikçe, günah arttıkça silinmesi mümkün olmayan bir tabiata bürünür.Artık ne içindeki küfrün çıkmasına ne de imanın nüfusuna bir yol kalır.