Bana bakın!
Yüzüme bakın!
İyice eğilin yüzüme!
Bu çiziklerle dolu paçavra surata odaklanın!
Her çizikte binlerin, onbinlerin, yüzbinlerin kararmış ruhları mahpus!
Tepeme inen her nasırlı yumruk, vücuduma vurulan her kanlı darbe, ayaklarıma atılan her pranga köklerimi besliyor, toprağa daha da perçinliyor beni!
Zamanın ve acıların ortak olduğu suratımda açılan her kırışıklık, beni daha da iştahlandırıyor.
Eyy bu satırlarda seyahat eden!
Eğil ve gözlerimden fışkıranlara bak!
Hürlük coşkusuyla yoğrulmuş gözlerime bak çünkü "Gözlerim sözlerimdir."
Eyy seyahatkar!
Ben!
İşte ben!
İşte karşında duran bu kadim, bu soylu, bu yılmaz deli Dumrul!
Ben; 'kutsal dağ’ın çıplağı!'
Burdayım !