Farklı bakış açılarına sahip insanlar İslamiyet’i ve İslam tarihini farklı perspektiflerden okumaya çalışıyorlar. Başta İslamcılar olmak üzere oryantalistler, sosyologlar, İslamologlar, semantikçiler ve antropologlar… Bu “okuma biçimleri” hangi oranlarda İslam gerçeğini yansıtıyor, bu tartışmalı bir konu. Elinizdeki kitabın bir bölümü bunun geniş bir tartışmasını yapıyor.
Çağımızda İslamiyet, modern dünya ile yüzleşme durumunda olan bir din; bir yandan meydan okuyor, öte yandan kendini yeniden keşfediyor. Ali Bulaç, konuyla ilgili başlattığı bir tartışmanın bu halkasında anlamdan ve amaçtan yoksun, seküler ve kutsaldan boşaltılmış bir dünyada “dinî hayatın yeniden canlandırılması”nın hem mümkün hem gerekli olduğunu anlatmaya çalışıyor.