İstanbul’dan Maggiore gölü kıyısındaki, dışarıdan küçük ve sevimli görünen ama geçmişin acılarıyla yoğrulmuş Stresa şehrine gerçekleştirilen bir yolculukla açılan eski defterler iki kuşağın belleğini, duygularını ve paylaşımlarını tazeleyecek…
Â
1943 Sonbaharı’nda Mussolini faşizmi ve Nazi zulmüyle gölgelenen cennetten bir köşe Stresa’da gerçekleştirilen ve 57 Yahudi’nin ölümüyle sonuçlanan Yahudi katliamından kızı Dina’yla İstanbul’a kaçarak kurtulmuş olan Sarita, yıllar sonra kendisini bu zulümden kurtaran can dostunun ölümü vesilesiyle torunu Sibel’i yanına alarak, doğup büyüdüğü topraklara dönecek. Ölüm, işkence ve toplu katliamlarla gölgelenmiş kara günlere göğüs geren Stresa sakinlerinin tanıklıkları ışığında yaralar anlatıldıkça sarılacak, ket vurulan anılar paylaşıldıkça yıllanacak…
Â
Lago Maggiore’de Katliam heyecanın hiç dinmediği bir gerilim ya da kurgusal bir polisiye kitabı değil. Küllenmiş acıların ince ince dokuduğu ve acının kurguladığı, yaşanmış bir tarihe tanıklık öyküsü…
Â