‘70 ve 80’lerin New York punk hareketinden deneysel Amerikan edebiyatının karanlık sularına doğru, içinden çıktığı burjuva aile, kapitalist toplum ve tüm iktidar dinamikleri başta olmak üzere her yeri küfür, kan ve leşe boğacak simsiyah deriler içinde bir korsan belirir: Kathy Acker.
Punk şair, deneysel romancı, performans sanatçısı, seks pozitif feminist, anarşist, striptizci, kadın bir şövalye, eril bir orospu, iflah olmaz aşık...
Edebiyatı ise her daim susturulmuş öznelerin sesidir. Kürtaj, tecavüz, ensest, terörizm, pornografi, tüm ayrıntılarıyla betimlenmiş şiddet ve feminizm sarsmaktan vazgeçmediği, terse büktüğü konulardır. Kadınlık deneyiminin öfkesini bütünüyle kendisinin yarattığı bu feminist ifade biçimiyle aktarması nedeniyle Acker hâlâ birçok hareketin ikonu, esini, ağır ablasıdır.
Lisede Kan ve Cesaret bilhassa intihali, cut-up tekniklerini, pornografiyi, otobiyografiyi; rolleri harmanlayarak kullanan, gecenin, karanlığın, öfkenin, küfrün gücünü yapıbozuma uğratıp egemene iade eden bu ağzı bozuk asinin dilinden okumaktan korkmayanlara...
“Kadınlar, edebi kaideleri kırıp kendilerine ait olanları icat ederek edebi ‘caniler’ olmak zorundadırlar. Çünkü edebiyatın yerleşik kaideleri, kadınları hayatlarının kendi gerçekliğini anlatmaktan men eder.”
“Bu kitap yetişkinler içindir”